
1931 – 1932 sezonunda İmalat-ı Harbiye futbol heyeti ile anlaşmazlığa düşerek o yılın son üç maçına çıkmamıştır.

Kulübün kimliğine ilişkin farklılaşma kısmen Ankara’ya geldikten sonra başlasa da özellikle 1930’lu yıllardan sonra kulüp yönetimi neredeyse tamamen bürokratlara kalmıştır. Fakat o yıllarda dahi kulübün ‘gariban takımı’ olarak anıldığı belirtilmektedir. Daha sonraki dönemlerde hem kulüp yönetimi, hem sporcuların yapısı itibariyle hem de Türkiye’de bu alandaki profesyonelleşmenin de etkileriyle kulüp ciddi değişimlere uğramıştır.
Merkez Mıntıka ve Futbol Heyetinin kulüp ile sürtüşmesi devam ediyordu. İhraç kararı üzerine adını değiştirerek liglere tekrar katılmasından dolayı her iki heyet İmalat-ı Harbiyelileri 1932 – 1933 yılı lig maçlarına almak istemiyordu.

Başta genel Başkan ve Askeri Fabrikalar Genel Müdürü Osman Zati Paşa olmak üzere Genel Sekreter Şükrü Pasinler ve Yönetim Kurulu karara karşı şiddetle direniyorlardı. Bu direniş sırasında Muvaffak Menemencioğlu her iki heyetin başkanlığından istifa etmiş, Mıntıka Başkanlığına Halit Bayrak, Futbol heyeti başkanlığına da heyet üyelerinden Selahattin Birol getirilmiştir. Merkez Mıntıka heyeti Başkanı Halit Bayrak İmalat-ı Harbiye kulübünü haklı görmesine karşın Merkez Mıntıka Heyeti’nin diğer üyeleri ile Futbol Heyeti Başkan ve üyeleri kulübü haklı görmüyorlar ve kararlarında dayatıyorlardı. Öyleyse İmalat-ı Harbiye’de adını değiştirerek, yeni bir teşekkül olarak lig maçlarına katılabilirdi.
Osman Zati Paşa Üyeleri Acele Olarak Kongreye Çağırır!
31.08.1933 günü kulüp lokalinde yapılan kongre oldukça hareketli geçer.
Kulüp 1932 – 1933 sezonu lig maçlarına katılacaktı. Bunun başka bir alternatifi düşünülemezdi. 31.08.1933 kongresi öyle bir kongre oldu ki, spor tarihimiz bugüne dek böyle bir kongreyi daha görmemiştir.

Kongreye İstanbul ve diğer birçok Anadolu illerinden de gelenler oldu. Çok hareketli konuşmaların yapıldığı bu tarihi ve büyük kongrede İmalat-ı Harbiye isminin kullanılmasına da yasak getirilmesi üzerine yeni kurulacak olan kulübün isim arayışlarına da başlanmıştır.
Milli takımımızın eski kaptanlarından Alaaddin BAYDAR ve kardeşi futbol federasyonu kurucu üyelerinden Nasuhi Esat BAYDAR başta olmak üzere Marangoz Fabrikası Müdürü Hüseyin Yakup ÇEKE, Rüştü PASİNLER, Mühendis Cevdet AROYMAK ve İstanbul’daki ilk kurucu üyelerden Kerim FİL’den oluşan bir isim komisyonu kurulur. İsim arayışlarından ;
1.Çankaya Güneşi,
2.Dikmen Yıldızı,
3.Zafer,
4.Kurtuluş,
5.İmalat-ı Harbiye Gücü.
Ağırlık kazanan teklifler arasında yer alıyordu. Çankaya Güneşi, Mustafa Kemal’di.Dikmen Yıldızı, devrin ünlü yazarlarından Aka Gündüz’ün Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatan o devrin çok okunan bir eseriydi. Zafer ve Kurtuluş isimleri de Kurtuluş savaşı ve büyük zafer ile ilgili idi.

Ahmet BAYDAR, Kerim Fil’e dönerek “Biliyorsun, İmalat-ı Harbiye adını kullanmamız Mıntıka tarafından yasaklandı. Peki bu İmalat-ı Harbiye’nin gücünü, Kurtuluş Savaşının karargahı olan Ankara’nın gücü ile birleştiremez miyiz? Ne dersiniz?” diye sordu.
Bu konuşma üzerine salonda bulunan komisyon üyeleri büyük bir heyecan içerisinde ayağa kalkmış, herkesin aklına gelen o isim olan ve Ahmet BAYDAR’ın kelimeler ile ifade etmiş olduğu ANKARANIN GÜCÜ ismi için alkış tutuyorlardı.
Bütün bunlar bir saat içinde olup bitmişti. Heyet kongre salonuna dönerek, salonda bulunanlara sonuç raporunu okur ;
“Kulübün yeni adı Ankara’nın Gücü’dür”.
Daha sonra kongre üyeleri heyetin kararında küçük bir değişiklik yapar ve kulübün ismini ANKARAGÜCÜ olarak düzeltilmesini sağlar.

Ve 31.08.1933 tarihinde İmalat-ı Harbiye ismi Ankaragücü Gençlik ve Spor Kulübü adını alır.
1932 – 1933 yılı Ankara ligi maçlarına Kulüp Ankaragücü Gençlik ve Spor Kulübü adı ile yer almıştır.
1935-36 ve 1936-37 Sezonlarında da kulüp Ankara liginde Ankaragücü adıyla ilk şampiyonluklarını kazandı.
1938 yılında yürürlüğe giren 3512 sayılı “Cemiyetler Mıntakavi (şehir) isim kullanamazlar” hükmü nedeni ile kulübün adını tekrar değiştirmesi gerekmişti.
31.08.1939 günü yapılan kongrede yasaya uyulmak maksadıyla kulübün adı bu defa “AS-FA GÜCÜ” olmuştur. AS-FA : Askeri Fabrikalar kelimesinin kısaltılmış halidir.


3 yıllık bir aradan sonra 1942 yılında Spor teşkilatının yayınladığı bir genelgede Cemiyetler kanunun “Mıntakavi İsim” bölümünün yanlış anlamlara yol açtığını belirtti. Kulüpler mıntakavi (şehir) isimleri alabilirlerdi. Bu genelgeye dayalı olarak 31.08.1942 günü yapılan kongrede kulübün renkleri aynı kalmakla birlikte “AS-FA ANKARAGÜCÜ GENÇLİK ve SPOR KULÜBÜ” adını almıştır.
1942 yılında asker futbolcuların askeri güçlerde oynaması kararına sivil kulüp yöneticileri “dengeyi” bozuyor gerekçesi ile itirazda bulunuyorlardı.
1942 – 1943 sezonu maçlarının Asker – Sivil iki grup halinde oynanmasına karar verildi.
1942 – 1943 sezonunda Askeri ligde AS-FA Ankaragücü, Sivil ligde ise Gençlerbirliği şampiyon olmuştur.
Ankara şampiyonluğu için iki takımın karşılaşması gerekiyordu. İki kulüp arasındaki rekabet bir de asker sivil ayrılığı karışınca bu maçı yönetecek hakem bulmada güçlük çekildi. Sonunda, futbol federasyonu eski başkanlarından Halim Çorbalı’nın teklifi üzerine Gazi Eğitim Enstitüsü’nde öğretmen olarak görev yapan İngiltere Federasyonuna mensup Mr. Prior üzerinde anlaşma sağlandı.


İngiliz hakem, maça iyi bir başlangıç yapmıştı. Hatta AS-FA Ankaragücü lehine bir de penaltı vermiş bunu Fikret BİLAL gole çevirmişti. Penaltı golünü Halim ÇORBALI’nın attığı beraberlik golü izledi. Takım Saksağan Mehmet’in (Yavuz) attığı gol ile 2–1 öne geçmiş ancak Halim ÇORBALI’nın golüne mani olamamıştır(2 –2). AS-FA Ankaragücü’nün attığı bir golü hakem saymamış futbolcuların yaptığı itiraz sonucunda AS-FA Ankaragücü takımından Kenan ÇOLAK, Fikret BİLAL, Mehmet ve Salim KANDEMİR’i oyundan atmış, takım sahada 7 kişi kalmıştı. Sonuçta AS-FA Ankaragücü Gençlerbirliği’ne 4–2 yenilerek şampiyonluğu kaybetmiştir.
AS-FA Ankaragücü yönetimi kural hatası yapıldığı gerekçesi ile maçın tekrarını istemiş; fakat Nevzat TANDOĞAN’ın bölge başkanı, Kerim BÜKEY’in bölge müdürü olduğu dönemin yöneticileri, maçın tekrarı yerine kulübün bir yıl müsabakalardan men (ligden ihraç) kararı vermişlerdir. Bu sebeple ;1943 yılında AS-FA Ankaragücü ligden ihraç edilmiştir.

1947 Karar tarihinde Fikret KARABUDAK Askeri Fabrikalar Umum Müdürü ve kulübün başkanı idi. Karabudak paşanın etkin girişimleri sonucu ihraç kararı geri alındı.
1947 yılında Ankara’da lig maçlarına katılan kulüp sayısı 32′ye yükseltilmişti. Lig heyeti bu yüzden 32 kulübü 8′er takımlık 4 gruba ayırdı. Gruplarında ilk 3 sırayı alacak 12 takım Ankara şampiyonunu belirlemek için aralarında tek devreli maçlar yapacaklardı. Bu maçlar sonucunda 1–8 arasında dereceye girecek olan kulüpler, ertesi yılın amatör birinci kümesini oluşturacaklardı.

Lig heyeti askeri takımları Sarı grupta toplamıştı, takım bu grupta Harb Okulu’nun arkasından bir puan eksiği ile ikinci olmuş ve play-off müsabakalarına katılma hakkını elde etmiştir. Play–off müsabakalarının ortasına gelindiğinde Genel Kurmay Başkanlığı askeri güçlerin sivil kulüpler ile maç yapmasını yasaklamış, kulüp bu karar gereği lig maçlarından çekilmek zorunda kalmıştı.
Bu karar üzerine kulüp genel başkanı Tümgeneral Fikret KARABUDAK kongreyi toplantıya davet etti.
02.07.1948 günü yapılan kongrede “Cemiyetler Yasasına göre kulübün sivil kulüpler arasında faaliyet gösterebilecek yeni bir tüzük hazırlanması” kararı alındı. Komisyon çalışmalarını çok kısa bir sürede tamamlayarak kulüpler arasında maç yapabilecek yeni bir tüzük taslağı hazırladı.
31.07.1948 günü taslak yapılan kongrede kabul edilerek “ANKARAGÜCÜ GENÇLİK SPOR KULÜBÜ” adı ile kulübün liglere katılması sağlandı.

1947-1948 sezonunda tekrar Ankaragücü Gençlik ve Spor Kulübü olarak sivil ligde müsabakalara başladı. O yılın lig maçlarında iki hükmen yenilgi dışında yenilgi almamış ve ligi 4.sırada bitirmiştir.
1948-1949 Ankara futbol ligi sezonunda Ankaragücü şampiyon oldu.
1949 yılında Milli küme şampiyonluğu Ankaragücü’nün.

Ankaragücü 1948-1949 sezonu Ankara futbol şampiyonu olunca, şampiyon sıfatıyla katıldığı Milli Küme'de İstanbul şampiyonu Galatasaray, İzmir şampiyonu İzmirspor, Anadolu grup birincisi Eskişehir Demirspor ile mücadele etti. Eskişehir Demirspor ve Altay'ı yenen Ankaragücü, Galatasaray ile yaptığı final maçının ilk devresinde 3-0 mağlup durumda iken ikinci devrede attığı 4 gol ile maçı aldı (4-3) ve Türkiye birincisi oldu.