Ankaragücü Tarihi,ankaragucu,1910,futbolcuları,formaları,armaları,kazandığı kupalar,başarıları,resi

Ankaragücü Tarihi,ankaragucu,1910,futbolcuları,formaları,armaları,kazandığı kupalar,başarıları,resi

Ankaragücü Tarihi,ankaragucu,1910,futbolcuları,formaları,armaları,kazandığı kupalar,başarıları,resi

1980-1990



1980-1981 sezonunda Türk futbol tarihinde bir ilk gerçekleşmiştir. ilk kez 1. lig'de oynamayan bir takım Türkiye kupası'nı kazanarak müzesine götürmüştür. 2. lig'de mücadele eden Ankaragücü
Türkiye kupası şampiyonu olmuştur! üstüne, bir de cumhurbaşkanlığı kupası'nı (o zamanki adı devlet başkanlığı kupası) kaldıracaktır...
1980-1981 sezonunda en büyük amaç birkaç yıldır hasreti çekilen 1. lige çıkmaktı. Türkiye Kupası mücadelesinde kademelerde sırasıyla Düzcespor (2-0), Muhafızgücü (1-0), Konyaspor (5-2), Orduspor (2-1, 0-0) ve 1980 Türkiye Kupası sahibi Altay (1-0, 1-2) ile karşılaşan Ankaragücü çeyrek finale çıkmıştır.
Ancak takım çeyrek finale çıkana kadar, birinci lig mücadelesine odaklanmış, takım için kupa pek de önemli görünmüyordu. Kupa maçlarında meydana gelebilecek her türlü sıkıntı, 1. lig yolunda takımı yavaşlatabilir düşüncesiyle de kupa maçları pek önemsenmedi.
Hatta Düzcespor maçında takımı tam kadro sahaya sürdüğü için teknik direktör Coşkun Süer'in işine son verilir, o maçta takımın iki as oyuncusu İhsan ve Cüneyt kırmızı kart görürler, hasar büyüktür. Teknik direktörlüğe Yılmaz Gökdel getirilir, ama işin rengi çeyrek finalde Beşiktaş ile eşleşilmesiyle değişir. Beşiktaş ile ilk maç Ankaragücü'nün İstanbul'da 2-0 yenilgisiyle sonuçlanır. Ama futbolcular ve teknik direktör için artık takımın kupa hedefi vardır. Beşiktaş maçında sakatlanan İhsan Kavak, Doktor Ünsal Söylemezoğlu tarafından sakat şekilde oynamaması konusunda defalarca uyarılmasına rağmen, İhsan bunu kabul etmez, "oynayacağım" der. İhsan'ın lakabı artık "deli"dir. İstanbuldaki yenilgiye rağmen Ankaragücü Ankara'daki maçta normal sürenin sonunda 2-0 galiptir. Uzatmalarda İrfan Ertürk'ün golüyle 3-0 galip gelir ve yarı finale çıkmaya hak kazanır.
Yarı finalde Fenerbahçe ile karşılaşan Ankaragücü, Fenerbahçe'yi kendi evinde 0-1 yener ve Ankara'da da 0-0 berabere kalarak kupadan eler. 29 Nisan 1981 çarşamba günü oynanan bu rövanş maçını biletli 23.524 seyirci izler.
1981 yılında Türkiye kupası finalinde Ankaragücü Boluspor ile karşılaşacaktır. 6 mayıs 1981 tarihinde Ankara’da oynanan maçta Ankaragücü Boluspor’u Mehmet ve Sadık’ın golleri ile 2-1 yener. Ankaragücü Bolu’da ikinci maça çıkacaktır.
Son maç Bolu'da oynanacaktı. 13 mayıs 1981'de Bolu'daki maçta da takım adeta kendi evinde, taraftarının önünde oynuyordu. "Adil, Hikmet, Fuat, İhsan, Haluk, Nazmi, Cüneyt, Taner, İrfan, Mehmet, Sadık 11'i ile sahaya çıktığında atılan konfetiler nedeniyle kapalı tribünün önü yamaçlarına kar yağmış dağ gibi bembeyaz olmuştu. Bu maç için tüm Ankara'nın Bolu'ya aktığı, Bolu'ya ilk araçlar vardığında konvoyun bir ucunun hâlâ Ankara'da olduğu anlatılıyor. 
Bolu fınali, küçük büyük herkesin hasretle andığı bir gün olarak hafızalara kazındı. O gün maç 0-0 berabere bitti. O maçta yıllarca Ankaragücü taraftarlarının ve oyuncularının hafızalarından silinmeyecek tribünlere atlama görüntüleri oluşmuştu. Bu skorla Ankaragücü, Türkiye Kupası şampiyonuydu. 
Ankaragücü'nü Türkiye Kupası şampiyonu yapan finalin "son ayak" karşılaşmasında kadroda şu isimler yer alıyordu: Adil Eriç, Hikmet Hancıoğlu, İhsan Kavak, Fuat Akyüz, Haluk Kargın, Taner Kalender, Cüneyt Memişoğlu, Nazmi Erdener, İrfan Ertürk, Mehmet Şahin, Sadık Aksöz. Teknik direktör: Yılmaz Gökdel
03.06.1981 tarihinde Türkiye kupası finalinden 4 gün sonra; Ankara’da Ankaragücü Trabzonspor ile yapmış olduğu Devlet Başkanlığı kupası maçında rakibini 1-0 yenerek kupayı müzesine götürür. 




Kupa maçındaki kadro şu şekildedir ;
Ankaragücü: adil eriç, hikmet hancıoğlu, ihsan kavak, fuat akyüz, nazmi erdenerin, cüneyt memişoğlu (sertaç yüzbaş 72), taner kalender, haluk kargın, irfan ertürk "b.irfan", mehmet şahin, sadık aksöz Teknik direktör: Yılmaz Gökdel
Gol: Nazmi Erdenerin (dk.59)
Ankaragücü iki kupa birden aldığı 5 günde yaşanılanlar, kelimelere sığmayacak kadar büyük ve unutulmazdı. 19 Mayıs Stadı’nın tribünlerinden dalga dalga yayılan tezahürat:

“Gururluyuz Güçlüyüz, biz Ankaragüçlüyüz…”
“Ortala Sadık ortala! Bombala Hurubeş bombala!”


12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen darbenin spora etkilerinden birisi Ankaragücü'nü doğrudan ilgilendirir. Başkentin futbol takımının birinci ligde olması gerektiğini savunan Kenan Evren, o dönemde ikinci ligde mücadele eden kulübün birinci lige çıkartılması talimatını verir. 
Türkiye Kupası'nı kazanan futbol takımının hangi ligde oynadığına bakılmaksızın birinci lige çıkartılacağına dair kanun düzenlenir ve Türkiye Kupasını kazanan Ankaragücü birinci lige çıkar ve o yıldan sonra da ligden düşmez. 
Bu olaydan itibaren 8 yıl daha yürürlükte kalan yasadan yararlanacak olan başka bir kulüp olmayacaktır. Zira alt liglerden gelerek Türkiye Kupası'nı kazanan başka bir takım da henüz olmamıştır.
Bu yasa çıkarılmasa bile Ankaragücü o sezon 1. lige çıkacaktı. Zira sezonu Sakaryaspor’un ardından 2. sırada bitirip zaten yükselmeye hak kazanmıştı. (Sakaryaspor o sezon oynadığı 20 maçın 17’sinde penaltı kazanmış, Ankaragücü tek bir penaltı bile kazanmamıştı.)
12 Eylül darbesinden sonra adı "paşaların takımı"na çıkan Ankaragücü, esasen bir işçi takımıdır. İmalat-ı Harbiye Fabrikaları işçilerinin temellerini attığı kulüp bugün de taraftar profiliyle bir "halk takımı" tanımını en fazla hak eden Süper Lig kulübüdür. 
12 eylül darbesi sonrasında Yücel Seçkiner ne zaman Kenan Evren'in yanına gitse Ankaragücü konusunu duyuyordu. Birçok kez Ankaragücü'nün 1. lig'e çıkması için ne yapılması gerektiğini soran Evren Paşa, emir verilerek bu işin çözülemeyeceğini biliyordu. Yakın zamanda Türkiye kupası finali vardı. Seçkiner'in aklına 'kupayı kazanan takım hangi ligde olursa olsun 1. lig'de oynama hakkı tanınsın' fikri gelmişti. Bunun alt liglerdeki takımlara da teşvik oluşturacağı düşünülüyordu. Ankaragücü de finalde Boluspor'u yenerek kupayı kazandı. Bu yönetmeliğe işlendi. 

Evren, Ankaragücü'nün devlet başkanlığı kupası'nı almasını da çok istiyordu. "Kupayı kazansınlar da kararımız sağlam olsun" diyordu. Başkentin sarı-lacivertli ekibi, Trabzonspor'u yenerek devlet başkanlığı kupası'nı da müzesine götürmüştür.

1981 sezonunda kazanılan Türkiye kupasının ardından Avrupa Kupa Galipleri  Kupasında oynamaya hak kazanan Ankaragücü Sovyetler Birliği (bugünkü Rusya) takımı olan SKA Rostov takımı ile eşleşti. 
16.09.1981 tarihinde Ankaragücü İlk karşılaşmada deplasmanda alınan 3-0’lık yenilginin ardından, 30.09.1981 Ankara’da karşılaşan rakibine 2-0 yenildi. Alınan bu sonuçlar ile Kupa Galipleri Kupasına 1.turda veda etmiş oldu. 
Rostov takımına karşı Ankaragücü şu 11 ile sahaya çıkmıştır ; Adil Eriç , İskender Atasoy , Hikmet Hancıoğlu , Fuat , İhsan Kavak , Cüneyt , Orhan , Halil İbrahim Eren , Mehmet , Sadık aksöz , Erhan(Nazmi Erdener)
1981-1982 Türkiye kupası finalinde Galatasaray ile oynayan Ankaragücü rakibine İstanbul’da 3-0, Ankara’da da 2-1 yenilince Türkiye kupasını Galatasaray’a kaptırdı.
1980-81-82 yıllarında Ankaragücü 3 kez peşpeşe Ankara TSYD kupasını kazandı.


“KUPA BEYİ ANKARAGÜCÜ”
Ankaragücü 3 yıl içerisinde 5 kupa ve kaybedilen bir kupa finalinin ardından tarihe KUPABEYİ olarak geçmiş ve bu yıllarda kupalarda büyük bir etki gösteren Ankaragücü, adından önce kupa beyi ünvanı yer almıştır.
1983-1984 yıllarında Kupabeyi Ankaragücü Ankara TSYD kupasını kazandı.
04.10.1984 tarihinde Ankaragücü Balkan kupasında Bulgaristan’ın Spartak Varna takımı ile Ankara’da oynamış olduğu müsabakayı 9.dakikada Bülen İZGİŞ ve 29.dakikda Kemal YILDIRIM’ın atmış olduğu goller ile 2-0 yendi.
28.11.1984 tarihinde Varna’da yapmış olduğu müsabakada 0-0 sonuçlanmış ve Balkan Kupasında yarı finalist olmuştur.
20.02.1985 tarihinde Selanik’te, çeyrek finalde Galatasaray’ı eleyen Yunanistan’ın Iraklis takımı ile karşılaşan Ankaragücü deplasmanda 37.dakikada Hatzipanagis’in penaltıdan attığı gol ile  Iraklis’e 1-0 yenildi.

20.03.1985 tarihinde Ankara’da yaptığı karşılaşmada 5.dakikada Hüsnü ÖZKARA’nın attığı gol ile 1-0 galip geldi. Tur için maç penaltılara kaldı. Penaltılarda üstünlük sağlayan taraf Iraklis(3-4) olunca balkan kupası yarı finalinde Iraklis takımına elendi. Iraklis takımı Finalde Romanya’nın Arges Pitesti takımını yenerek Balkan kupasını kazanır.
Ankara’da oynadığımız maçtaki penaltı atışları ;
Ankaragücü’nün atışları: alper timur (-), halil ibrahim eren (+), nazmi erdenerin (+), hikmet hancıoğlu (-) Iraklis’in atışları: hacıpanagis (+), papaicannou (+), gretarson (+), kofidis (+)
1987-88 sezonuna da bol transfer yaparak giren Ankaragücü ne yazık ki beklediğini bulamamış, yalnızca 11 galibiyet ve 13 beraberlik elde edip ligin sonunda hanesine 46 puan yazdırabilmişti. Bu performansın hakkı da 13.lüktü.
Ankaragücü Sezona Galatasaray tarihinde yer etmiş İngiliz bir hocayla başladı. Brian Birch. Ama sezon bitmeden Birch gönderilecek ve yerine geçmişte futbolculuğuyla çok konuşulmuş ama gelecekte teknik adamlığıyla daha çok konuşulacak bir isim geçecekti: Fatih Terim.
 
Genç yetenek Durmuş’u Fenerbahçe’ye, Kemal Yıldırım’ı Sakaryaspor’a satan Ankaragücü adeta yeni bir takım kurmuştu sezon başında. Beşiktaş’tan Ziya Doğan’ı, Samsunspor’un Donadoni’si Rıfat’ı, yine aynı takımdan kaleci Şenol’u, Kocaelispor’un Atom Karıncası olan Soner’i (Alp) ve Galatasaray’ın Kara Boğa’sı Savaş Koç’u renklerine katmıştı. Yanısıra Petrolofisi’nden Ayhan’ı; Güneşspor’dan Mustafa ve Şener’i… Ankaragücü’nün o sezon kalesini Kedi Kaleci milli kaleci Arif koruyordu.